Nurettin
TOPAL'ı Yakınları, Yoldaşları Anlatıyor:
"Yüreğinde fırtınalar kopmakta
Yani
Bir kaya parçasının altında
fitili ateşlenen dinamit yığını
Yani
bir yanı ateş
bir yanı barut
Ha patladı, ha patlayacak
Yüreğim isyan
Tepeden tırnağa silah."
Bir yoldaşı anlatıyor:
İçimizdeki en genç yoldaşımızdı, coşkusu ve dinamizmiyle neşe kaynağımızdı.
Yetenekleri olan espritüel, çok yönlü bir insandı. Boş durmayı sevmezdi. İşi
olmadığı zamanlarda onu bir elinde bıçak, bir elinde tahta ağaca her hangi bir
şekil verip yontarken görmek mümkündü. Yaşamını bütün içtenliği ve
samimiyetiyle anlatır. Yoldaşlarıyla paylaşmaktan duyduğu hazla harekete
ederdi. O kadar hareketli ve hızlı bir insandı ki iki kez ölümden döndü.
Birincisinde sığınak yapıyordu, büyük kayaları yukarıdan aşağıya yuvarlıyorduk.
Kendi cüssesiyle tamamen orantısız bir kayayı yuvarlamaya çalışırken aşağıya
düştü, kafası üzerine çakılmak üzereyken onu kurtaran komutanı Avni Turan'dı. Yine bir defasında uzun
bir yürüyüşe çıkmıştı, sarp dağlardan geçiyordu. Geçişi çok zor alan ve bizi
epey uğraştıran bir kayalığa tırmanmaya başlamıştık. Nurettin her zamanki
sabırsızlığıyla tırmanışı bir an önce bitirmek istedi. Bastığı yer sağlam
olmayan kayaydı. Ve yuvarlanıp aşağıya düşmeye başladı. Onu yine yürüyüş kolu içerisinde
bulunan bir yoldaşı kurtarmıştı.
Eyleme gideceğini öğrendiği zaman o kadar çok sevinmişti ki özel olarak en
temiz elbiselerini giyip "ölürsek
düşman bizi kirli görmesin, bayramlık elbiselerimizle gidelim bari"
diyordu. Ancak Ahmet'le birlikte düştüğü pusuda düşmana o kadar kolay teslim
olmayacağını göstererek şehit oldu. Rahat uyu. Bayramını gerçekleştirdik ve
bundan sonra da gerçekleştirmeye devam edeceğiz.